-
1 orta
orta Mitte f; Mittelpunkt m, Zentrum n; mittler-, Durchschnitts-; SPORT Mittelgewicht n; fam früher Mittelschule f;Orta Anadolu Zentralanatolien n;orta boylu mittelgroß;orta dereceli Mittelstufen-;orta dalga Mittelwelle f;orta halli mittelständisch;orta hece yutumu GR Haplologie f (z.B. ağzı aus ağız+ı);orta hizmetçisi Putzfrau f; Reinigungskraft f;orta malı trivial; … von gemeinem Nutzen; fam Dirne f;orta (şekerli) kahve mittelsüßer Kaffee;orta yaşlı … mittleren Alters; Mann m, Frau f im mittleren Alter;ortada in der Mitte; da; vor aller Augen;ortada bırakmak v/t im Stich lassen;ortada kalmak ohne Obdach sein; sich in einem Dilemma befinden;ortada kalmamak Ware gut gehen;ortada olmak Problem usw anstehen, eine Lösung erfordern;ortadan kaldırılmak wegfallen (z.B. Ausgaben);-i ortadan kaldırmak beseitigen; wegräumen; Gefahr a bannen; Recht beeinträchtigen;ortadan kalkmak beseitigt werden; abtreten, verschwinden;ortadan kaybolmak verschwinden;ortanın sağı (solu) POL gemäßigte Rechte (Linke);-i ortaya almak v/t einkreisen; bedrängen;ortaya atılmak Problem (zur Diskussion) gestellt werden; Person hervortreten;-i ortaya atmak v/t Frage, Idee zur Diskussion stellen, aufwerfen; Wort äußern;ortaya bir balgam atmak fig (alles) mit Schmutz bewerfen;ortaya çıkarmak Plan usw aufdecken; entlarven;ortaya çıkmak zutage treten, offenkundig werden, herauskommen; sich bilden; entstehen; auftreten; Person a hervortreten; Gebühren anfallen;ortaya dökülmek hinausströmen; offenbar werden;ortaya gelmek aktuell werden;-i ortaya koymak v/t offen darlegen; vorlegen; schaffen -
2 boylu
-
3 orta boy
mittelgroß, von mittlerer Größe
См. также в других словарях:
orta boylu — sf. Orta yükseklikte, boyda olan Hatırlayabildiğim kadar annem orta boylu idi. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
boylu — sf. 1) Boyu olan Hatırlayabildiğim kadar annem orta boylu idi. Y. K. Beyatlı 2) Boyu benzerlerinden uzun olan Sahneye birbirinden enli ve boylu dört taze birbiri ardınca girdi. H. E. Adıvar Birleşik Sözler boylu boslu boylu boyunca boylu gıcır… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUTAVASSIT-ÜL KAME — Orta boylu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VASAT-ÜL KAME — Orta boylu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
büktel — orta boylu (insan hakkında); yassı arkalı, oturamaklı (at hakkında). I, 481 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
fevkalade — sf., Ar. fevḳ + ˁāde 1) Alışılmış olandan ayrı, olağanüstü, beklenmedik, görülmedik, işitilmedik Çok güzel bir kadın, kumral, orta boylu ama çok mütenasip, fevkalade endamlı. R. H. Karay 2) Aşırı, çok fazla Eski kâtibe, şimdi fevkalade şık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
göbekli — sf. 1) Karnı yağlanıp şişmanlamış Orta boylu, geniş göğüslü ve hafif göbekliydi. Ç. Altan 2) Yaprakları büyüyüp sıklaşmış (marul, lahana) Birleşik Sözler ayva göbekli … Çağatay Osmanlı Sözlük
kopoy — is., hay. b., Mac. kopó Orta boylu, düşük kulaklı, tüyleri kısa bir tür av köpeği … Çağatay Osmanlı Sözlük
omuzlu — sf. Omzu olan İçeriye orta boylu, geniş omuzlu, iri gövdeli bir adam girdi. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
patlakça — sf. Patlak gibi, patlağa benzer Yeni gelen başhekim ... orta boylu, cılız, patlakça gök gözlü bir adam. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
piknik tip — is., tıp Orta boylu, şişmanca, geniş ve yumuşak yüzlü, kalınca boyunlu, yukarı doğru daralan şişkin göğüslü ve iri göbekli kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük